ECF: Osman Kavala’nın Tutuklanması Kültürel İş birlikleri Açısından Bir Gerilemedir
Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı, dostumuz ve meslektaşımız Osman Kavala’nın İstanbul’da tutuklanması ve kısa zamanda etrafında gelişen olaylar konusunda çok üzgünüz ve son derece endişeliyiz. Seneler içinde Türkiye’deki kültürel girişimlerle yaptığımız işbirlikleri vasıtasıyla Osman Bey’i uzun zamandır tanıyoruz. Biz onu her zaman farklı kültürel üreticileri, grupları ve toplulukları bir araya getiren ve Türkiye toplumunun Avrupa’yla ve komşu coğrafyalarla ilişkilerindeki varlığını güçlendiren biri olarak takdir ettik.
Kendisi ve ailesi için duyduğumuz endişenin yanı sıra, Kavala’nın geçen hafta tutuklanması Türkiye ve Avrupa arasında uzun zamandır süregelen birçok yararlı işbirliği açısından da ciddi bir gerilemedir. Türkiye’nin kültür alanındaki önemli rolüne ve katkılarına devam edebilmesi için umudumuz bu durumun acilen açıklığa kavuşturulması, hakkındaki suçlamaların kaldırılması ve en kısa zamanda serbest bırakılmasıdır.
Osman Kavala’nın eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra ve Anadolu Kültür, Depo ve Diyarbakır Sanat Merkezi’ndeki iş arkadaşları tarafından yapılan açıklamaları şefkat ve teşvikle destekliyor ve paylaşıyoruz.
1 Kasım’da Osman Kavala ‘ya yöneltilen suçlamalara dair eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra yaptığı açıklamada şöyle diyor: “Osman Kavala’nın hangi eylemlerle, hangi para hareketleriyle, hangi delillerle Gezi Olaylarını finanse ve organize ettiği ortaya konamazken ve o tarihten bu yana hiçbir soruşturma ve suçlamaya maruz kalmazken bugün bu gerekçelerle tutuklanması düşündürücüdür. Tutuklama kararı ile yitirdiğimiz yegane şey Osman Kavala’nın özgürlüğü değil, aynı zamanda demokrasi, barış ve hukukun üstünlüğüne dair umutlarımızdır”.
Anadolu Kültür, Diyarbakır Sanat Merkezi ve DEPO yöneticileri ve çalışanları ise açıklamalarında şunları ekliyor “Osman Bey’in çoğulculuk, demokrasi, barış ve insan hakları gibi evrensel değerlere bağlılığının; hayatını, çalışmalarımızı üzerine beraberce kurduğumuz kültürlerarası diyalog, kültürel miras ve sanatın paylaşımı gibi alanlara adayışının en yakın tanığıyız.
Bize, birbiriyle uzlaşmaz görünen fikirlerin, kesimlerin, sanat aracılığıyla nasıl bir araya gelebileceğini; zor zamanlarda destek bekleyen topluluklara, sivil toplum kurumlarına, bağımsız sanatçılara nasıl hızlı ve mütevazı destekler yaratılabileceğini; çocuklarla ilgili kültür sanat ve eğitim çalışmalarının geleceğe yapılabilecek en büyük yatırımlardan biri olduğunu gösterdi hep.
6 Kasım 2017